Bir Huba daha...

   Oğluma ördüğüm ikinci marsupilami deneyimim. İkinci diyorum çünkü ilk yaptığım marsuyu küçük kızım kaptı  ve sahiplenerek abisine hiç vermedi . Onu daha önceki günlerde paylaşmıştım sizlerle. Tekrar bakmak için BURAYA tıklayabilirsiniz. Marsuyu bu kez farklı iple ördüm. Ördüğüm ip ince olanca ebatlar ve kalıp da bir o kadar değişti. Böyle ayrı bir güzel oldu. 2 yaşındaki kızım bu marsuyu görünce ona da aynı tepkiyi vererek sahiplendi. Fakat bunda kararlıydım onun ısrarlı ağlamalarına kulak asmayarak eline vermedim. Bir müddet sonra durumu idrak ettti ve abisinin olduğunu kabullendi. Ah şu çocuklar. Benmerkecilik, bencillik hep onlarda güzel. Hayatı öğrenmek için bazen çocukların ağlamalarına izin vermek gerekiyor sanırım.

Takipçilerimden gelenler

   Bloğumdaki sırayı facebook sayfama göre belirliyorum. Yapmış olduğum örgülerim oldukça birikti fakat sırada face mdeki takipçilerimin gönderdiği resimler olunca buradan da paylaşayım dedim. Takipçilerim de çok güzel iş çıkarmışlar. Her biri bir başka güzel. Bakmak isteyenler BURAYA buyursun :)

   Örgü bir tutkudur, bir sanattır, bir bağımlılıktır. Önce merakla başlarsınız. Sonra azimle devam edersiniz. İlk işinizi başardığınızda aşka gelirsiniz ve ikinciye başlarsınız. Daha sonra üçüncü, dördüncü derken bir bakarsınız örgünün tiryakisi olmuşsunuz. Artık ne siz onu bırakırsınız ne de o sizi. Tüm örgü tiryakilerine yumak dolu günler diliyorum :)

Amigurumi örgü marsupilami

   Çocuklarımın deyimiyle "kuba kuba" gerçekte "huba huba" diye konuşan, uzun kuyruklu bir hayvandır marsupilami. Ben pek beğenmesem de çocuklar gerçekten çok seviyor bu çizgi filmi. Evde oğlumun en gözde çizgi karakteri olduğu için bir gün ona sürpriz yapmak istedim. Oğlum uyuduğu zamanlarda aldım elime tığımı ipimi başladım marsu örmeye. Bitinceye kadar itinayla sakladım oğlumdan :) Ve bittikten sonra bir sabah oğlum uyuduğu bir anda kollarına sardım marsuyu uyanınca çok mutlu olsun diye. Gözlerini açınca önce pek anlayamadı uykulu haliyle. Sonradan çok sevdi ama bu sevgisi de kısa sürdü maalesef. Kendisinden iki yaş küçük olan kardeşi çetin çıktı ve o benim diyerek hiç vermedi abisine. Böyle olunca iş başa düştü tekrar ve bir kez daha marsu örmeye karar verdim  :) Onu da ilerleyen günlerde paylaşırım sizinle. 

    Bu ilk ördüğüm marsupilami :

Satranç Oynayan Şeker Kız

   Şeker kızımız bu kez de satranç oynamaya karar verdi satranç elbisesini giyerek. Takip edenleriniz bilir daha önce de satranç tutkunu palyaço yapmıştım. Palyaçoya BURADAN bakabilirsiniz. Eline de vezir taşı yapıp tutuşturduğum bebeği bir sipariş üzerine yaptım. Diğer bebeklere nazaran elbisesi kareli olduğundan biraz daha fazla uğraştırıyor.

Amigurumi Rengarenk Top

   Günlerdir yoğunluktan bloğuma yazamıyorum. Sadece bakıp çıkıyorum. Aslında yaptığım örgüler de konular da baya birikti. Pek vaktim olmuyor yazmaya. Vakit bulduğumda ise oturup yazmak iki bıcırla resmen sanat işi. Ya yanıma oturur sürekli tuşlara basarlar, ya da evin bir yerinde kıyamet kopar kavgalarından :) Bıcırlar biraz büyüyünceye kadar ben bu sanata devam edeceğim anlaşılan :)

   Büyük, çıngıraklı ve rengarenk topu yiğenim için yaptım. Örmesi çok zevkli bir o kadar da kolaydı. Yine Örenbayanın Tango ipini kullandım. Tığ yerine tunus işinde kulladığım ucu kıvrık şişle ördüm. Çıngıraklı olması nedeniyle 16 aylık yiğenime güzel bir hediye oldu. Güle oynaya büyüsün teyzesinin yakışıklısı.